Derince’ de Deniz ve Dumlupınar Mahalleleri diye iki mahalle vardır. Ben Kocaeli’ ye geldiğimde yani 70 li yılların başında buralar elit bir tabakanın oturduğu sıra dışı yerlerdi. Salı günleri, pazar Deniz mahallesinde kurulurdu ve adı sosyete pazarı idi. Caddeler canlı ve hareketli idi. Esnaf memnundu. Yazlık bir sinema bile vardı Dumlupınar mahallesinde. Aradan yıllar geçti. Bu iki mahalle yerinde sayarken, yolun üst tarafı geliştikçe gelişti. İlçenin iki yakasını bir araya getirmek için battı çıktı yapıldı, İyi oldu olmasına da, ilçenin iki yakası bir araya gelmedi yine.
Derince’ nin önemli yerel gazetelerinden birinde köşe yazarı da benim gibi dertli galiba. Bir yazı yazmış. Diyor ki : Dernekler, odalar, siyasi partiler, spor kulüpleri var; Derince, değerlerini bir bir kaybediyor, son yıllarda iyi yönetilemedi ama kimseden ses çıkmıyor. Tebrik ederim o arkadaşı. Nihayet KRAL ÇIPLAK diyebildi. Umarım bir süre sonra susmaz. İzin verirse yazarın sözüne bir değişiklik yapmak istiyorum. Ses var, görüntü yok.
Ses var diyorum çünkü, dernek başkanı olarak ben defalarca, birkaç dernek daha, bazı muhtarlarımız, kent konseyi bu konuda konuştu, bazıları öneri sundu. Sonuç yok. Demek ki yeterince ses çıkartamadık. Ben daha önce sivil toplum kuruluşlarının bu konuya dikkatini çekmek istedim, başaramadım. Bir önceki Başkan, Büyük Başkanla derneğimize geldiğinde Zübeyde Hanım Kültür Merkezi ve çevresi için ve Dumlupınar Mahallesinde eskiden var olan Gemi iskelesinin yeniden harekete geçirilmesi için önerilerde bulunduk. Kent konseyi, Deniz mahallesi ile ilgili Eski başkana proje sunmuş kabul ettirememiş. Önceki yazımda dediğim gibi, yöneticilerimiz her şeyi bizden daha iyi bilirler.
Sevgili yazar gibi bir çok defalar, bu konudaki rahatsızlıklar dile getirildi, dinleyen olmadı. STK’lar var, Odalar var, Muhtarlar var, var da var. Derince ‘ de gelişmeler de var tabi. Yanlış anlaşılmasın, güzel yapılan işler var tabi ama yeterli değil diyorum. Daha iyisi olmalı diyorum. Bu kadar varların arasında olmayan tek şey birlik, beraberlik. O da yok değil. O da var da yalnızca sandıkta var o beraberlik. Halk iyi işler yaptığı için iktidara oy veriyor, pardon Başbakana oy veriyor, yerel yöneticilerin bir bölümü de bu sermayeyi gereğince kullanıyor. Başbakanın hatırına her şey toz pembe gözüküyor. Hal böyle olunca da seçimden sonra istişare ve bilgi vermelerde aksaklıklar yaşanabiliyor. O kadar da olsun yani ne diyelim.
Bu iki mahalleden herkes ümidini kesmişken, buralarda kentsel dönüşüm yapılacağı haberleri yayılmış. Tabi yine söylenti. Bu hafta beni bile şaşırtan bir olay oldu Derince’ de. Bahsettiğim iki mahalleden bir gurup insan duyduklarının aslını öğrenmek için dayanmış belediyenin kapısına. Başkan çıksın bilgi versin demişler. Yine duyduklarımıza göre Perşembe günü başkan halkı bilgilendirecekmiş.
Halkın fikrinin bir önemi olur mu bilmem ama, galiba bu defa işler biraz farklı. Halk bilgi değil, istişare istiyor gibi. Yani alınmış kararları sorgulamıyor, karar alırken bize de sorun diyor galiba. Ben yıllarca bu sözü tekrarladım, karşılık bulamadım. Umarım bu defa halkla birlikte, halkla beraber karar alınır. En doğru seçim bu olacaktır. Benden söylemesi.
En derin muhabbetle herkese saygılarımı sunuyorum.
M. Hatip ERKINAY