Türk-İş çalışmasında şöyle denildi: "2018 yılının ilk altı aylık döneminin ardından gıda fiyatları son sürat yükselmeye devam ediyor. Etiketler neredeyse her gün değişmeye başladı. Mevsim etkileri nedeniyle yaz mevsiminde genellikle gerileme gösteren sebze-meyve fiyatı bile arttı. Ücretli çalışanlar başta olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Gerçekleşen enflasyon oranında, ücret gelirlerine sonradan yapılan zam tutarı zorunlu harcamaları karşılamada yetersiz kaldı. Açıklanan enflasyon ile çarşı-pazardaki fiyatlar arasında oluşan fark, beraberinde tartışmaları getirdi. Halkın enflasyonu bu ay, son on iki ay itibariyle yüzde 24,34 oranında oldu. Asgari ücret ile değil bir ailenin, bir çalışanın bile harcamaları karşılanamaz duruma geldi." TÜRK-İŞ Araştırmasının 2018 Eylül ayı sonuçları şöyle; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı 1.893,21 TL. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, yani yoksulluk sınırı ise 6.166,81 TL oldu.
Bir çalışanın -sadece kendisinin- yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2.312,86 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 81 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise 231 TL arttı. Son bir yılda mutfağa gelen ek yük 371 TL ve aile bütçesine gelen ek yük 1.207 TL arttı. Bugün ele geçen asgari ücret dört kişilik bir ailenin sadece 21 günlük gıda harcamasını karşılayabilmekte. Yoksulluk sınırı tutarına ise ancak 8 gün yetmekte. TÜRK-İŞ’in verilerine göre asgari ücretli açısından bir günlük emeğin karşılığı, bir kilogram kuşbaşı et bile değil.