Refah Partisi iktidara geldiğinde alkolün yasaklanacağı konuşulurdu hep. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Refah Partisinin eline geçtiğinde belediye ye ait sosyal tesislerde hemen ertesi gün içki satışı kaldırılmış alkol bu tesislerden içeri girememişti. O gün irtica ve İran gibi olmakla çalkalanıp ayaklanan halk yıllar geçti ve içmeye devam etti. İçki içtikçe cinayetler çoğaldı bitmedi. Aileler parçalandı çocuklar hep yetim kaldı. O günden beri içtikçe insanlar ahlaksızlığın en büyük çağını yaşadı. Trafik kazalarında masum ne insanlar can verdi. Şimdi geçtiğimiz gün Alkole sınırlama getiren torba yasa onaylandı.

Gece 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında alkollü içkilerin parakende satış yasağı ise 90 gün sonra yürürlüğe girecek. Yasanın Resmi Gazete`nin bugünkü sayısında yayımlanması halinde bu yasak 9 Eylül pazartesi gününden itibaren geçerli olacak. Yine bu tarihten itibaren alkollü içkiler işletme dışından görülecek şekilde satılamayacak. Alkollü içkilerin otomatik satış makineleri ile satışı, her nevi oyun makineleri ya da farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edilmesi, basın-yayın ve posta yoluyla tüketicilere satışı da yine bu tarihten itibaren yasak olacak. Alkollü içkiler ancak sunum izni verilen yerlerde açık olarak tüketilebilecek, tesis sınırları dışında da tüketilmek üzere içki satışı yapılamayacak. Bu düzenlemenin park, bahçe, sahil ve kır düğünlerinde alkollü içki içilmesine ilişkin yasaklara dayanak oluşturacağı belirtiliyor. 

Şimdi birileri bundan elbette ki rahatsız olacak. Ancak sizin içme özgürlüğünüz olduğu kadar benim de içmeme ve içilen ortamda oturmama özgürlüğüm var. Daha geçen gün etrafa küfrederek gezen bir sarhoş İzmit’in göbeğinde bir yumrukla can verdi. Kendisine küfredildiği için sinirlerine hakim olamayan gencecik bir insan, bir sarhoşun yüzünden hayatını mahvetti.

Hala içki yasağına eleştiri getirenleri anlamış değilim. Bana kalırsa bu içki denen illet ülkeden söküp atılmalı ve ülke sınırları içerisine alınmamalı. Ancak Tayyip usta bu konuda çok ama çok geç kaldı. Milli Gençlik Vakıflarını kapatmayacaktın, insanları özüne döndürme çabasında olan Milli Görüşçülere darbe vurmayacaktın “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyen bir topluluğun çalışmalarına destek olacaktın.

O zaman bir şeyleri yasaklamak zorunda kalmazdın. Yasak bir şeyin çözümü değildir. Tabi ki bu uygulamanın arkasındayım ve destekliyorum. Özellikle gençlerin ellerinde alkollerle amaçsızca İzmit sokaklarında gezdiğini gördüğümde başbakanı ayakta alkışlamak istiyorum. Ama bir yandan da “10 yıldır neredeydin be usta” demekten kendimi alamıyorum.

Bu on yılda ne canlar gitti, ne gençler mahvoldu ne ocaklar söndü be usta. Şimdi seçim önce muhafazakar kesimin gönlünü kazanmak için bu yapılır mı? Sönen ocaklar ne olacak. Kötülüğü engellemenin zamanı olmaz. Bir kötülük görüldüğünde anına müdahale edilmeli. Sen yıllardır bu alkol konusunda neredeydin be USTA…

Ancak her şeye rağmen bu bir çözüm değil, gece gençler alkol satın alıp içemeyecekler ama, gündüzden nevalelerini zulalayacaklar bu net. Bunun önüne yasakla değil ahlaki ve manevi eğitim kurumlarının artırılması ve amaca uygun hizmet ettirilmesiyle mümkün olacaktır. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner34

banner39

banner37

banner38