TOBB Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “deprem” teması
ile anlamlı bir panel düzenlendi. Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ev sahipliğinde gerçekleşen panelde Kocaeli
Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Nurcan Babalık, İcra Kurulu Üyeleri ile çok sayıda katılımcı yerini aldı.
KOÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, KOÜ Spor Bilimleri Fakültesi’nden
Psikolog Prof. Dr. Elif Karagün ve Systemair HSK Havalandırma Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Eroğlu’nun
konuk konuşmacı olduğu panelin açılışını TOBB Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurcan Babalık
yaptı. Babalık yaşanan deprem felaketini hatırlatarak şunları söyledi:
YARDIMLARDAN BAHSETTİ
“6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili kapsayan büyük bir deprem felaketi yaşadık.
Ölenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. İş dünyası ve Kadın
Girişimciler Kurulları olarak; yaraları sarmak ve bölgenin ayağa kalkması için üzerimize düşeni yapıyoruz.
Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu olarak deprem bölgesine; 341.000 TL değerinde 8 adet 7 KVA dizel
jeneratör, 150 adet gıda kolisi, 70 koli hijyen malzemesi yardımında bulunduk. Bu süreçten sonrada
depremzedelerimiz için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Yaralarımızı birlikte saracağız.”
KADINA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihçesini anlatarak sözlerine devam eden Babalık şunları ifade etti: “Bu
özel gün her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün.
Ülkemizde ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanmıştır. Tüm
dünyada olduğu gibi, kadınların çalışma hayatına katılması, ülkemizde de sanayileşmeye paralel olarak
gelişme göstermiştir. Aslında Türkiye; Fransa’dan 12 yıl, Belçika’dan 14 yıl, Yunanistan’dan 18 yıl,
Portekiz’den 42 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Ülkemiz kadınlara birçok gelişmiş
ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı vererek kadının toplum içindeki öneminin altını daha o yıllarda
çizmiştir.
HALEN YETERLİ DEĞİL
Ancak bugün geldiğimiz noktada kadınlarımızın ekonomik hayatta halen yeteri kadar yer alamadığını
görüyoruz. Ülkemizde kadının iş gücüne katılımı ne yazık ki gelişmiş ülkelerin çok gerisinde yer alıyor.
TÜİK’ten alınan verilere göre Türkiye nüfusu 2022 yılında bir önceki yıla göre 599 bin 280 kişi artarak 85
milyon 279 bin 553 kişiye ulaştı. Bunun yüzde 49,9 unu kadınlar, yüzde 50,1’ini erkekler oluşturuyor. 2008
yılında kadının işgücüne katılım oranı yüzde 24,5 iken, 2022 yılı verilerine göre kadınlarımızın iş gücüne
katılım oranı yüzde 36,2’dir. Ülkemizde kadınların işgücüne katılım oranında son yıllarda artış göstermesi
umut vericidir. Fakat halen yönetici pozisyonundaki kadın oranımız yüzde 19,3’tür. Yükseköğretim mezunu
kadınların işgücüne katılım oranı ise yüzde 65,6’dır.
HER TÜRLÜ DONANIMA SAHİBİZ
Aslında; kadın emeğinin iş hayatında var olması beraberinde iş hayatına katma değer yaratıyor. Annelik
rolümüzden dolayı güçlü önsezilerimiz var. Daha sorumluluk sahibiyiz. Ev yönetimi zorunluluğumuzdan
dolayı birçok işi bir arada yapabilme yeteneğimiz var. Daha titiz ve detaycıyız. Yani kadınlarımız iş
hayatında başarılı olabilecek her türlü donanıma sahip. Bu özelliklerimiz, bizleri iş hayatında daha güçlü ve
başarılı olmamızı sağlıyor.”
KADIN GİRİŞİMCLERİN ÇALIŞMALARI
Ardından kurulun çalışmaları hakkında bilgi veren Babalık, “Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB
bünyesinde kadın girişimcilik konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş oluşturulmasına katkıda
bulunan istişari bir kuruldur. Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu olarak pek çok proje geliştirmekte ve
ilimizde uygulamak için ekibimizle ciddi efor sarf etmekteyiz. Kurul olarak iş ortağı olduğumuz devam eden
projelerimiz; Sanayide Kadın Eli, Mesleğim Var Umudum Var, Sanayiye Uzman, Cinsiyet Eşitliği UNDP
Weps ile Uzun ve Kısa Dönem Stajyer Yerleştirme projelerini kurul üyelerimizin de desteği ile devam
ettiriyoruz” dedi. Babalık daha sonra sözü panelistlere bıraktı.
SANAYİDE DAHA ÇOK KADIN OLMALI
Kürsüye çıkan Systemair HSK Havalandırma Endüstri San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı aynı
zamanda KSO Meclis Üyesi başarılı iş kadını Ayşegül Eroğlu hem tecrübelerini aktardı hem de kadının iş
hayatına kattığı değeri anlattı. Eroğlu, “Geleceği kadınlar ile birlikte inşa ediyoruz, edeceğiz. Biz firmamızda
kadın emeğine çok önem veriyoruz. Girişimcilik geleceği inşa etmemizi sağlayacak en önemli unsur.
Gençlerimizi bu alanda yetkinleştirerek onları sanayiye çekmeyi, onlara ilham olmayı, yeni girişimler
kurarak istihdamı artırmayı ve daha çok ihracat yapmayı diliyorum. Ülkemizin daha ileri gitmesi için
girişimciliği önde tutmalıyız. Dünyada 3 kadından 2’si, Türkiye’de ise 3 kadından sadece 1’i çalışmaktadır.
Bu konuda gideceğimiz çok yol olduğunu düşünüyorum. Kadınların tüm sektörlerin yanı sıra sanayinin
içinde de olması gerekiyor çünkü ancak sanayi ile ilerleyebiliriz. Tüm emekçi kadınlarımızı sanayiye
çağırıyorum. Sanayide daha çok kadın diyerek emekçi kadınların gününü kutluyorum” dedi. Eroğlu, firması
hakkında da katılımcılara bilgi verdi.
ÜLKEMİZİN YERİNİ DEĞİŞTİREMEYİZ KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ
Eroğlu’nun ardından kürsüye gelen Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Fadime Sertçelik, depremler üzerine yaptığı çalışmaları ve deprem bölgesindeki izlenimlerini aktardı. Prof.
Dr. Sertçelik, “6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta sadece Türkiye değil dünyadaki sismologların da çok
önemsediği depremler oldu. Şubat en kısa aydı ama bizler için bitmeyen bir şubat oldu. Depremleri afet
olarak yaşıyoruz. Afet yaşanan bir olay değil, doğurduğu sonuçlardır. Afet sonrasında yaşanan süreç
ülkelere göre farklılık gösteriyor, biz genelde daha ağır olarak yaşıyoruz. Ülkemizin her yeri deprem
üretme tehlikesine sahip. Ülkemizin yerini değiştiremeyiz, faylarını hareketliliğin durdurmayız.
Değiştirmemiz gereken şey kendimiziz. Ancak o zaman yaşadıklarımızın üstesinden gelebiliriz” dedi.
KOCAELİ ORADAYDI…
Prof. Dr. Sertçelik, 6 Şubat tarihinden bugüne 14 bin artçı deprem olduğunu söyledi ve “Türkiye’de 1 yılda
olacak aktivite 1 ay içinde bölgede yaşandı. 1 yılı aşkın süre depremler devam edecek ve giderek azalacak.
Gölcük depreminde de bunu yaşadık” ifadelerini kullandı. “Deprem bölgesinde Kocaeli oradaydı, Elazığ
oradaydı, Van oradaydı. Bu illerin hepsi depremi yaşamış bölgelerdi” diyen Prof. Dr. Sertçelik, merak
edilen Marmara depremine ilişkin de “Marmara da 2 fay var. Biri kırıldığında diğerini tetiklerse tüm
Marmara etkilenecek” dedi. Prof. Dr. Sertçelik daha sonra afet bölgesinden görüntüler aktararak fay
kırığının yarattığı etkiyi paylaştı, bölgede yaptıkları çalışmaları anlattı.
PSİKOLOJİK DESTEK KONUSUNU ANLATTI
Panelin son konuşmacısı KOÜ Spor Bilimleri Fakültesi’nden Psikolog Prof. Dr. Elif Karagün de afetlerde
psikolojik destek konusunda yapılması gerekenleri anlattı. Prof. Dr. Karagün, “Öncelikle şunu söylemek
istiyorum; bir şeyler kazanalım derken bir çocuğu annesiz, bir anneyi evlatsız, geleceğimizi ise karanlığa
bırakıyoruz. Her ne olursa olsun hayatı elimize almamız lazım. Bu işin başında da kadınlar var aslında.
Çocuk yetiştirirken, hayata bakarken farklı bir gözle bakıyor kadınlar. Kadınlar hayata daha duyarlı, bu
doğasında var. Bir üstünlük değil aslında. Biz birbirimizi iyileştirmeliyiz. Daha iyi bir yaşam hakkı için
çabalamalıyız” dedi. Prof. Dr. Karagün daha sonra travmaların yarattığı etkiden söz ederek duygusal,
düşünsel ve davranışsal olarak yaşanan karmaşayı, değişimi anlattı, travma yaşayan kişiye nasıl
davranılması gerektiğine ilişkin bilgiler aktardı. Panelin ardından İcra Kurulu Başkanı Nurcan Babalık
değerli bilgiler aktaran konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür etti.
