Yüksek bir katılımın olduğu anma programı çerçevesinde Yürüyüş Yolu başında toplanan kalabalık sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Parkı’na kadar yürüdü. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı yürüyüşte “Sivas'ı yakanlar AKP’yi kuranlar” şeklinde AKP aleyhine sloganlar atıldı. Yürüyüşe bazı STK'lar, siyasiler ve vatandaşlar katıldı. Cumhuriyet Parkı’nda toplanan grup adına basın açıklamasını Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Derince Şube Başkanı Hüseyin Gülseven okudu. Gülseven, Sivas olaylarının üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılmadığını söyledi.
TARİHİN UTANÇ SAYFASI
Gülseven yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “2 Temmuz tarihinde 33 insanımızın tempolu alkışlar ve sevinç naraları eşliğinde ateşe verilerek öldürüldüğü Madımak katliamının üzerinden 22 yıl geçti. İnsanlık tarihine bu olayla utanç sayfalarından birini ekleyen Türkiye, ne yazık ki Madımak katliamıyla yüzleşemedi. Arkasındaki karanlığı aydınlatamadı. Katliamın siyasi sorumluları, organizatörleri adaletin karşısına çıkarılamadı. İnsanlarımızı diri diri yakan El Kaide, El Nusra, Hizbullah, IŞİD uzantıları katillerin en etkili olanlarından Cafer Er Çakmak bir türlü yakalanamamış, ancak bu şahıs öldüğünde evinin Emniyet Müdürlüğü’ne 200 metre mesafede olduğu tespit edilmiştir. Bu katillerin savunmasını yapan avukatlar o tarihten bugüne bakan, milletvekili, belediye başkanları ve adayları, il ilçe başkanları ve adayları, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve bürokrat yapılarak adeta sırtları sıvazlanmış ve daha sonra olabilecek katliamlara icazet verilmiştir”
KİMSENİN AYRIMCILIĞA UĞRAMASINI İSTEMEYİZ
Gülseven, konuşmasına şöyle devam etti: “Madımak davasının firari sanıklarıyla ilgili verilen zaman aşımı kararını hayırlı uğurlu olsun şeklinde değerlendiren Sivas katillerinin adını Madımak Oteli’ndeki anı panosuna yazdırarak acılarımızla adeta dalga geçen, katliamı unutturmak için Madımak adını kaldırıp ‘İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi’ şeklinde tabela astıran anlayış başta Aleviler olmak üzere bu ülkeye yok sayılan tüm unsurları ezip geçen faşist geleneğin ta kendisidir. Bizler kimsenin dilinden, dininden, mezhebinden, cinsiyetinden dolayı aşağılanmadığı, ayrımcılığa uğramadığı, emek sömürüsünün yapılmadığı, sağlık ve eğitim gibi en temel insan haklarının piyasalaştırılmadığı, barışa ve halkların kardeşliğine gölge düşüren, daha güzel bir gelecek inşası önündeki engel zihniyet ve devlet politikalarının son bulmasına yönelik mücadele verirken, vahşi kapitalizmin haklarını birbirine düşman eden emperyalizmin yarattığı karanlığın daha da derinleştiğine tanıklık ediyoruz”
TALEPLERİNİ SIRALADI
Gülseven, konuşmasının sonunda Alevilerin taleplerini şöyle sıraladı: “Cem evleri yasal statüye kavuşturulmalıdır, zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır, Diyanet İşleri Başkalığı kapatılmalıdır, Alevi köylerine cami yaptırma uygulamasına son verilmeli, Alevi köylerindeki imamlar geri çekilmelidir, Alevilerin ser çeşmesi olan Hünkar Bektaşi Veli Dergahı ve diğer Alevi Bektaşi Dergahları Alevi kurumlarına teslim edilmeli, bu ülkede başta Sivas katliamı olmak üzere zaman aşımına uğrayan tüm insanlık suçları yeniden yargılanmanın önü açılmalıdır, eşit yurttaşlık temelinde din ve milliyeti esas almayan katılımcı demokratik yeni bir anayasa hazırlanmalıdır” Platform üyeleri yürüyüşün ardından ezgiler eşliğinde duygulu anlar yaşadılar.