Yıllardır süren bu vahşetlerin karşısında; İsrail’le olan ilişkilerini kesmesi gerekenler, İsrail’le imzalanan tüm anlaşmaları askıya alması gerekenler, İsrail’e karşı İslam Birliği’ni kurması gerekenler çıkıyor ve aklımızla alay edercesine “Ey millet! Cuma günü Yenikapı’da miting yapacağız.” diyor. Peki Filistin için miting yaparak seslerini kime duyurmaya çalışacaklar? Bu mitingi yapacak olanlar zaten iktidarda değil mi? Kudüs probleminin baş müsebbibi olan iktidarın, bu husustaki samimiyeti milletimiz tarafından sorgulanmalıdır. İktidar partisi bu meselede miting kararı alacak kadar aciz olmamalıdır.
Öyle zannediyorum ki; bu arkadaşlarımız gerçekleşen olaylardaki veballerinimiting yaparak atabileceklerini zannediyorlar. İsrail Cumhurbaşkanı’nı TBMM’de alkışlayan ellerini kaldırarak, İsrail aleyhine slogan atmaya hazırlanan bu iktidarı, İsrail’i durduracak somut adımlara davet ediyoruz. Evet! Bu iktidar Filistin meselesinde gerçekten samimi ise miting değil, icraat yapar. Bıraksınlar mitingi muhalefet yapsın. Kendilerinden iktidar olarak beklenen miting değildir. Hükümet, 16 yıllık iktidarı döneminde Filistin ve Kudüs için bağırmaktan başka bir şey yapmadığı gibi, İsrail’le gerek perde arkasında gerekse de kamuoyu önünde defalarca anlaşmıştır.
Hem İsrail’e karşı bağırıp çağırmayı çocuklar da yapıyor. Bizim çocuklarımız dün Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek İsrail’i telin ettiler. Çünkü onlar çocuktu ve ellerinden gelen de bu idi. Ak Parti iktidarı, bizim çocuklarımızın yaptığından daha fazla iş yapmak istiyorsa ve bu isteğinde samimi ise, İngiltere’den icazet almaması gerektiğini bilecektir. Kapalı kapılar ardında İsrail’le anlaşma imzalamayacaktır.
Hemen hemen her seçimde Filistin meselesi üzerinden pirim yapan iktidar, bu seçimde de milleti kandırarak bu meseleyi seçim yatırımına dönüştürebileceğini zannetmektedir.
Değerli Arkadaşlar
Filistin meselesinde tek kurtuluş reçetesi Milli Görüş’tür. Filistin topraklarının ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu, Milli Görüş’ün tek temsilcisi olan Saadet Partisinin uygulayacağı politikalarla mümkündür. Aksi halde miting yapmakla yetinir ve Filistin meselesine sahip çıktığınızı zannedersiniz. Öyle inanıyoruz ki 24 Haziran seçimleri Filistin’de akan kanın durması için bir imkandır. Aziz milletimizin bu imkanı değerlendireceğinden zerre kadar şüphe etmiyor ve 25 Haziran sabahının Filistin için bir kurtuluş günü olacağının teminatını veriyoruz.
Bizi İsrail ve onun hamisi olan ABD ile stratejik ortaklık kuran AK parti ile değilde Kıbrıs’ı birlikte aldığımız CHP ile ittifak yapmakla suçlayanlarıKudüs’te bu yaşananlar vesilesi ile bir kez daha itidalli düşünmeye davet ediyoruz. Bize lazım olan bu süreçte bir birimizi hain olarak suçlamak yerine kardeşlik hukukunu tesis etmek ve kutuplaştırmanın önüne geçecek adımları atmaktır. Türkiye’de tıkanan siyasi kanalları yeniden açacak hamleler yapmaktır.
Bu seçim bize ve tüm insanlık alemine büyük umutlar vermektedir. Unutmayın seçim bir savaş değildir. Türkiye’de insanımız kendisini temsil edecek milletvekillerini ve konuşmayıp icraat yapacak Cumhurbaşkanını seçeceği bir seçim yapacaktır. Bu vesile ile bu yarışta herkese başarılar diliyoruz.