Atama ile ilçe başkanlığı görevine getirilen Orhan Bozkurt ve yönetimi kongre ile seçilmiş yönetim olacak. Genel başkan yardımcılarının beklendiği kongrede salon dolarken konuklardan pandemi nedeniyle katılımı kısa tutup ayrılanlar da çoğunlukta oldu.
Salona genel başkan yardımcıları Nihat Ergün ve Ali Ufuk Yaşar'ın da gelmesiyle kongre başladı. Ali Ufuk Yaşar divan başkanı seçildi ve pandemi nedeniyle konuşma yapmayacağını hızlı şekilde kongreyi tamamlayacaklarını söyledi. İl başkanı Adem Koç'un karantinada olması nedeniyle de salonda il başkan vekili yer aldı.
BABACAN 28 KASIM'DA KOCAELİ'DE
Kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Yapılan açılış konuşması ve genel başkanın mesajının okunması ardından katılan misafirlerin okunup teşekkür edilmesinden sonra konuşmalara geçildi.
İLÇE BAŞKANI ORHAN BOZKURT
İlçe başkanı Orhan Bozkurt kısaca kuruluş ve kuruluş amacını okuduktan sonra 28 Kasım'da il kongresine genel başkanın da katılabileceğini söyleyerek, "DEVA Partisi'nin kuruluş tüzüğü hepimizin istediği Türkiye'yi özetliyor. Dert olmayınca deva aranmıyor. Her kurumun, esnafın, özel sektörün sıkıntıları var. Sıkıntılar yumağı haline gelmiş ülkede yaşamaya çalışırken genel başkanımız yola çıktı ve kendisine partimizin yöneticilerine çok güveniyoruz. İnşallah son umudunuz boşa çıkmayacaktır." ifadelerini kullandı.
DEVA PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI NİHAT ERGÜN
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, "Deva'nın farklı bir siyasi parti olduğunu söyleyerek. Deva partisi üç beş kişinin bir araya geldiği bir parti değil. İlk kez siyasete giren inanan ve ülke için bir araya gelenlerin kurduğu partidir . Devlet hakikatı söylemekten uzaklaşmış. Erdem olarak saydığımız değerler anlamını kaybetmiş. Bu ekonomik krize ve ahlaki çöküntüye bir son vermek gerekiyor. Hukuk üstün değilse orada demokrasi bir ise yaramaz. Hukuk ve adalet yok oldu. Bunların kaybolduğu yerde hiç bir ilerleme olmaz. Hak ve insan özgürlüklerini güvence altına alan yasalar istiyoruz. Parti devletine dönülmüş bir sistem kabul edilemez. Türkiye büyük millet meclisini sistemin merkezine koymak zorundayız. Bir kişinin her yere hakim olacağı bir sistem isteniyor böyle bir ülke gelişemez. Yargı bağımsız değil. Ülkede hukuk yoksa adalet yoksa gerisini konuşmaya gerek yoktur.
Bir varlık fonu kurdular her istediğini yapar ama kimseye hesap vermez. Böyle bir düzen kabul edilemez. Bölücü talepler ve ötekileştirici politikalar ülkede birlik ve beraberliği bozuyor. Her ikisinden de vazgeçilmeli. Her etnik ve dini gurup kendisini birinci sınıf vatandaş olarak hissetmeli. Eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor. En büyük zenginligimiz insanımız. Çalışarak üreterek başarılı olabiliriz . Buda nitelikli insan gücüyle olur. Özgürlükler güvence altına alınmalıdır. Bu da hukukla olur." dedi.