Adam yüzüne baka baka yalan konuşuyor, melün gözlerle suratına bakıyor, iki dakika sonra hiç bir şey olmamış gibi davranıyor.
Birileri birilerinin arkasından atıp tutuyor, hatta onu Gölcük’ten süreceğim diyor, bir bakıyorsun, aynı fotoğraf karesinde poz veriyor.
O kadar kirlendik, arsızlaştık, yalancı olduk ki; bazen aklım almıyor. Ama şu kesin ki; bu toplumun hali hiç ama hiç iyi değil ve her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Biz kültürel, etnik, dinsel kimlikler üzerinde duruyoruz sürekli fakat Dünya ve global sistem bunun üzerinden yürümüyor. Her şeyin nedeni inanın tamamen ekonomik… İşte insanların bu yozlaşmasının nedeni de ekonomik sistem. Bunun başka açıklaması yok!…
Bugün sokaktaki insanlar diyor ki; “Ne olursa olsun karnımızın doymadığı gün Recep Tayyip Erdoğan sevgimizde biter…
Evet ne yazık ki üzülerek, ellerim yazmak istemeyerek bu cümleyi kuruyorum ama kusura bakmayın gerçek bu: “Bugün dinimiz imanımız para oldu. Para ile ölçülür hale geldi herşey.
Siyasetteki bir çok insanda günümüzde para ve çıkar için bu işin içinde. Alın size bir örnek…
Bir partinin yönetimindeki bir büyüğümüze dedim ki: Belediye Meclis Üyelerine uygulanan ihaleye girmeme yasağı, parti yöneticilerine de uygulanmalı. Bana cevabı ne oldu biliyor musunuz? “O zaman yönetime girecek adam bulamayız” dedi.
İşte tablo budur… Üç beş idealist yönetici, gençlik kollarındaki gençler dışında tablo tamda bu şekilde… Kimse kusura bakmasın.
Bu işler aleni de ortada… Herkes olanı biteni biliyor, sokakta konuşuluyor ama nafile… Dürüst görünümlü bu çıkarcılar işlerini tıkır tıkır götürmeye ceplerini doldurmaya devam ediyor. Çünkü sistem paranın üstüne kurulu. Din kitap iman para…
Tablo buyken, bu sistemin içinde arsızlar, yalancılar, üç kağıtçılar ne yazık ki prim yapıyor. Yazı nereden nereye geldi… Ama özü değişmedi.
Günümüzün en büyük gündemi ekonomidir. Sizin gündeminizde olmasa da bu böyle… İşte bütün tablonun ve kavganın da nedeni budur?