Kusursuzluk Allah’a mahsustur. Kusurları telafi etmek en önemli husustur. Bir insanın hatasız olması düşünülemez, hata yapan her insana da KÖTÜ insan denilemez. Hayat denen meşakkatli yokuş, türlü imtihanlarla çıkar insanın karşısına. En çok sevdiklerinle imtihan olursun hep. Mutsuz olmak istemiyorsan eğer, sevdiğini kusurlarıyla sevmelisin. Dostluk, sadakat, samimiyet gibi manasını kaybetmiş duygular artık insanların elinde oyuncak olmuş. İnsanlar bir hatalarında birbirlerini düşman ilan eder olmuş. Kusurlar araştırılıp, yeri geldiğinde ortaya dökülür, ayıplar ifşa edilir olmuş. Ayıp eden ne kadar suçluysa, bu ayıbı ortaya dökenlerinde aynı oranda suçlu olduklarını unutmamak lazım. çünkü biz inanan insanlar, ayıplarımızı örttükçe ve hataları telafi yoluna gittikçe bu hayatta ADAM sayılırız. İnsan akıllı olmalı, bir hataya bir kere düşmeli. Sonrasında o hatayıda, o hataya giden yolları ve kişileri de çıkarmalıdır hayatından. Rabbi katında tevbesi ve pişmanlığı ancak bu şekilde ispat etmiş olur. Pişmanlık, aynı hataya giden yollarda gezerek olmaz. Pişmanlık, hem hatadan vazgeçmek hem de hataya götüren yollardan vazgeçmekle mümkün olur. Eğer hayatınızda çok sevdiğiniz insanlar varsa, sınırsız güvendiğiniz insanlar varsa, unutmayın ki onlarında mutlaka hataları ve kusurları vardır. Hata ve kusurundan dolayı dostuna sırt çevirmek, onu yeni hataların kucağına atmaktır. Dost, hatası ve kusuruna rağmen sevdiğini bırakmamak; şeytanın elinden çekip almaktır. Bunu yapabiliyorsanız siz gerçek dostsunuzdur. Ya da etrafınızda böyle sevdikleriniz varsa onları kaybetmeyin onlar gerçek dosttur. BENİM VAR…. Hatta birilerinin hayatında BEN VARIM. Kin, nefret, çekememezlikten dolayı ayıpları ve kusurları araştırılarak önüme konan nice dostum oldu bugüne kadar. bunları ortaya dökenler; benim dostlarıma sırt çevireceklerimi sandılar. Yanıldılar, yanıldıkça çıldırdılar ve hala çıldırmaktalar. Şunu unutmayın; ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz bu hayatta yaşamanın gayesi ADAM gibi kalabilmektir. Gerçek ADAM, dostum dediği kardeşim dediği insanları ŞEYTANIN ve ŞEYTANLAŞMIŞ insanların eline bırakmaz. Hatalar telafi edilir, ayıplar örtülür yola devam edilir. Ancak kahpeliğin tedavisi ve çaresi mümkün değildir. benim hata yapan dostum dünyanın bütün kahpelerinden daha masumdur. Kahpelerin dümen suyuna düşüp dostlarına sırt çeviren adam zaten hiç dost olamamış demektir. Bütün günahları ve hataları bağışlayan bir Rabbe sahipken; biz kimiz ki? Bana bakın; Müslüman insanların ayıplarını örtendir, hataları affeden ve mümin kardeşini hatalarından vazgeçirmeye çalışandır. Ayıplar dökülecek olsa bizde neler neler dökeriz. Bizler insanları ıslah etmekle görevliyiz. Önce kendimizi, yakınlarımızı ve çevremizi ve daha sonra tüm insanlığı islah edicileriz. Bu vazifemizi bırakarak kendi kardeşlerimizin kusurlarını ortaya dökecek kadar YAVŞAK olamayız. Olur ki; hata yapan kardeşimiz düzelir, Rabbi tarafından affedilir de, biz yaptığımız kahpelikle kalırız. Herkes işine baksın; Dostlarımın hataları, düşmanlarımın iyiliklerinden daha masumdur. Dost hatayı bilmeden iyi niyetle yapar, düşman ise iyiliği bile zarar vermek için yapar. İnsanların itibarlarıyla oynamayın, elinize geçecek tek şey cehennem ateşidir. İyi ki dostlarım var ve iyi ki hataları var. Bu hatalar bizlerin birbirimize muhabbetini arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Yormayın kendinizi, bizim aramızdaki muhabbeti sizler Asrı Saadetteki Sahabe hayatları sohbetlerinde hikaye olarak dinliyorsunuz. Bozulan tüm her şeye rağmen, ahlaki ve manevi çöküntüye rağmen hala birbirini Allah rızası için sevenler var denilebilsin diye yaşıyoruz biz. Yaptıklarını gün gelir sizi bulur da, bizim mutluluğumuzdan hiçbir şey eksilmez…
Son Güncelleme: 28.02.2014 14:20