Gölcük Şirinköy Kalıcı Konutları 496. Sokak F28 Blok Daire 2 adresinde ikamet eden ve Ford Fabrikası’nda işçi olarak çalışan aynı zamanda sağır ve dilsiz Selçuk Çetindağ, 3 Ekim 2015 tarihinde gece mesaisinden sonra eve geldiğinde yine kendisi gibi sağır ve dilsiz olan eşi Hacer Çetindağ’ı kanlar içinde yerde bulmuştu. İddialara göre çiftin aile dostu olan Erdal Kaya, Selçuk Çetindağ işe gittikten sonra eve gelmişti. Erdal Kaya burada Hacer Çetindağ’a kendisinden hoşlandığını ve kendisi ile birlikte olmak istediğini belirtmişti. Erdal Kaya’nın söyledikleri karşısında şok olan Hacer Çetindağ, böyle bir şey olmayacağını söyleyerek kendisinin evden çıkmasını istemişti. Ancak yaşanan tartışmanın ardından Erdal Kaya üzerindeki bıçakla Hacer Çetindağ’ın boğazını keserek evden kaçmıştı. Kaya, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri tarafında yapılan çalışma sonucu yaklanmıştı. Yaşanan bu cinayet olayının ilk davası bugün Kocaeli Adliyesi 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
KADIN HAKLARI DERNEKLERİ AKIN ETTİ
Davaya tutuklu sanık Erdal Kaya, avukatı Betül Özülkü, maktül Hacer Çetindağ’ın eşi Selçuk Çetindağ, maktülün ağabeyi Cemalettin Deniz, maktülün ablası Havva Deniz, ile Cemalettin Deniz’in avukatı Hüseyin Acurman, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Efe İsmail Uzun, Kadın Cinayetleri Durduracağız Derneği temsilcisi Ayşegül Kaya ile işaret dili tercümanı Yasemin Öztürk katıldı. Öte yandan davaya katılmak için çok sayıda kadın hakları dernekleri üyeleri ve Gölcük İşitme Engelliler Derneği üyeleri davaya katılmak için mahkeme salonu önünde hazır bulundu fakat sayıları kalabalık olduğundan mahkemeye heyeti tarafından davaya alınmadılar.
"SÜPRİZİM VAR" DEDİ BOĞAZINI KESTİ
İşitme engelli olan tutuklu sanık tercüman vasıtasıyla savunmasında, “Olay günü akşam saat 21.20 civarında Hacer Çetindağ, telefonla beni aradı ve çağırdı. Evine gittim, konuşurken aramızda tartışma oldu. Ben bundan sonra beni çağırıp durma dedim. Bu sebeple tartıştık. Aramızda ağız münakaşası oldu. Sonrası Haber benimle ilişkiye girmek istedi. Bende sen yatak odasına git muftaktan su içeceğim diye söyledim. O esnada onu öldürmek istedim. Muftağa gittim. Bir bıçak aldım, cebime koydum, yanına gittim. Sana süprizim var dedim. Arkasını dönmesini istedim. Arkasını döndükten sonra bir elimle ağzını tuttum diğer elimle aldığım bıçakla ise boğaz kısmını kestim” şeklinde konuştu.
KENDİSİYLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRMİŞTİM
Maktül yere düştükten sonra öldüğünü anladığımda üstünü bir örtü ile örttüm. Üzerimde bulunan çakmak gazını üzerine döktüm. Ancak korktuğum için yakmadım. Çocuklara baktım uyuyorlardı. Daha sonra evden ayrıldım. Ertesi sabah Selçuk beni aradı, eşinin öldüğünü söyledi. Bunun üzerine tekrar evlerine gittim. Kalabalık olduğunu gördüm. Sonrasın polis memurları tarafından alınıp götürüldüm” ifadesinde bulundu. Mahkeme hakiminin ‘Adli Tıp raporuna göre maktülle ilişkiye girdiğin tespit edilmiş sorusu üzerine cevap veren sanık Erdal Kaya, “Maktülle olay gecesi ilişkiye girmedim. Daha öncelerde kendi isteği ile ilişkiye girdim dedi.
SELÇUK’UN KARTINDAN 4 BİN TL ÇEKTİM
Konuşmalarına devam eden sanık Kaya,Hacer bana cinayetten önceki haftalarda çok eşinin etrafa çok fazla borç para verdiğini söylemişti. Bana eşinin kredi kartını verdi. Para çekmemi söyledi. Bir kaç defa 4 bin TL para çektim. Daha sonra bu paraları Hacer’e verdim. Sonrası Hacer’in ailesinin geldiğini duydum. Kredi Kartının kaybolduğunu Hacer’in ailesine söylemişler. Daha sonra Selçuk ile görüştüğümde bana kredi kartının kaybolduğunu Hacer’in ailesine söylemişler. Kredi kartının kaybolması nedeniyle savcılığa şikayette bulunduğunu söyleyince benim moralim bozuldu. Daha sonra ben karti iade ettim. Ayrıca hakkımda şikayetçi olmamasını söyledim. Çektiğim parayı geri iade edeceğimi söyledim. Olay gecesi ise eve nasıl girdiği sorusuna cevap veren Kaya, “Maktül daha önce evime geldiği bir gün anahtarı unutmuştu. Bende anahtarı çekmeyeceye koymuştum. Orada unttum” şeklinde konuştu.
BORCUNU ÖDEMEDİ
Tercüman vasıtasıyla müşteki Selçuk Çetindağ, “Ben olaydan önce kredi kartımı kaybetmiştim. Aradım bulamadım. İnternetten baktığımda kartımdan 4 bin tl para çekildiğini gördüm. Eşime söyledim huzursuz oldu. Huzursuz olmamasını söyledim. Sonrasın sanık bu parayı bana kendisinin çektiğini söyledi. Ancak bana hiç para verilmedi. Benden şikayetçi olmamamı söyledi. Olay günü ise sanığı evimize davet ettik. Akşam yemeği yedik. Önce sanık evden ayrıldı. Daha sonra ben ise işe gittim.Sabah 06.00 civarında döndüğümde eşimi yerde yatar bir halde buldum, ölmüştü. Komşulara haber verdim. Olay nedeniyle şikayetçiyim” dedi.
EVİN ANAHTARINI BALKONDAN ATIYORDU
Daha sonra Cemalettin Deniz’in avukatı Hüseyin Acurman’ın sorusunda kendisine olay gecesi ne yaptığı ile ilgili soruya tercüman vasıtasıyla cevap veren sanık Erdal Kaya, “Olayın olduğu gece 00.03’ civarında Selçuk’la aramızda görüşme oldu, arayıp ne yaptığımı sordu bende dışarıda olduğumu sigara aldığımı söyledim. Aynı gece çocuğmu özledim için eşimle de bir telefon görüşmesi yaptık. Benim evimde bulunan Hacer’in evine ait anahtar belirttiğim gibi evimde unutulmuştur. Normal zamanlarda ben Hacer’in evine gittiğimde Hacer bana balkondan anahtar atıyordu. Ben bu şekilde eve giriyordum. Olay günüde aynı şekilde oldu. Kredi kartınıda Hacer bana balkondan atmıştı” dedi.
SELÇUK VE ERDAL KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜ
Davada söz alan maktül Hacer Çetindağ’ın ağabeyi Cemalettin Deniz, “Gerek sanığın gerkse Selçuk’un gerçeği ifade etmediği, bu olayın her ikisi tarafından birlikte planlandığına ilişkin ciddi deliller vardır. Ben daha önce Cumhuriyet Savcılığında bir çok kez dile getirdim. Ancak Dikkat alınmadı. Dilekçemde belirttiğim hususların araştırılmasını talep ediyorum. Örneğin sanık saat 23.00 gibi evden çıktığını söylemektedir. 23.30’da kardeşim Hacer ile diğer kardeşim Havva arasında bir görüşme olmuştur. İki o saatte görüşmüşlerdir. Bunun gibi olayda açıklığa kavuşturulması gereken bir çok husus vardır.” ifadelerinde bulundu.
22 HAZİRAN’A ERTELENDİ
Dava mahkeme heyeti tarafından, katılan vekilinin dilekçesinde belirttiği telefonlara ait kayıtların TİB’den istenmesine, katılanlar vekilinin dilekçesinde belirtilen tanıklar Büşra Alkaya, Hikmet Önal ve Mehmet Menteş’in dinlenmeleri hususunda bulundukları yer mahkemelerine talimat yazılmasına, tercüman bilirkişinin bir daha celse hazır bulundurulması için hazır bulunması için yazı yazılmasına mahkemenin 22 Haziran tarihine ertelenmesine karar verildi.
YETKİLİLER OLAYI ARAŞTIRMIYOR
Mahkeme sonunda kadın hakları STK’ları ile birlikte basın açıklaması gerçekleştiren maktül Hacer Çetindağ’ın ağabeyi, “Kardeşimi eşi Selçuk Çetindağ ve sanık Erdal Kaya birlikte öldürmüşlerdir. Bu mahkemeye söylüyorum. ‘biz soruşturma’ yapmıyoruz diyorlar. Ben elimden gelen soruşturmayı yapmaya çalışıyorum. Yetkililer olayı araştırmıyor. davada okadar işitme engelli var. Ben nereye kadar araştıracağım.. Bu cinayetin faillerinin en ince ayrıtısına kadar araştırılması ve en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum” dedi.