25 Ağustos 2014 Pazartesi 11:10
Türkiye’de son 10 yılda (ekonomik, ulaşım, sağlık vb.) birçok alanda inanılmaz gelişmeler yaşanmasına rağmen, eğitimde binaların artırılması, yenilenmesi, teknolojik donanımlarla zenginleştirilerek fiziksel gelişimin sağlanmasına rağmen, kimyasal gelişim yeterli derecede sağlanamamıştır.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı gereği, 15 yaş gurubu öğrencilerin değerlendirildiği 3 yılda bir yapılan 40 ın üzerinde ülkenin katıldığı PİSA sınavlarında ülkemiz öğrencileri, maalesef sürekli son sıralarda yer almaktadır. Yani bu durumda ya bizim çocuklarımız geri zekalıdır… ya da eğitim sistemimizde ciddi şekilde sorgulanması gereken bir arıza bulunmaktadır. MEB birçok kanun ve yönetmelik değiştirerek, eğitim alanında çağdaş normları ve başarıyı yakalamak istemiştir. Ancak bu mevcutla bir türlü istediğini-özleneni başaramamıştır.Dünyada eğitim sorununu aşmış, eğitimde kendini ispatlamış olan ülkeler, bunu birçok yol ve yöntem deneyerek, bu alanda köklü yenilikler ve değişiklikler yaparak başarmışlardır.Ülkemizde de özlenen hedefi tutturmak için birçok alanda gerekli çalışmalar ve değişikliklere ihtiyaç bulunmakta ve bunun gereği olarak ta denenen ve tutmayan yöntemlerden ders çıkartarak işe yarayacak çalışmalarla hedefe ulaşılmalıdır.Gelişmiş her ülkede olduğu gibi, ülkemizde de eğitim; her türlü ideolojik kaygıların üzerinde ele alınması gereken en önemli husustur. Bu konuda çoğu eğitim çalışanları ellerinden gelen gayreti sarf etmekte ve her türlü fedekarlığa katlanmaktadır. Ancak eğitimcinin uğraş konusu olmayan alanda enerjisini sarfeden eğitim çalışanı ve eğitim liderleri yanı sıra, hiçbir enerjisi ve gayesi kalmayan eğitim liderleriyle de istenilen hedeflere varılamayacağı aşikârdır. Yapmak zor yıkmak kolaydır. 100 kişinin büyük emeklerle ve zaman harcayarak yaptığını, yıkmak isteyen bir kişi kısa zaman da yıkar ve yok eder.Sonuçta eğitimde başarıyı yakalamak için birçok yolu deneyen hükümet, MEB Yönetici Görevlendirme Kanunu ve Yönetmeliğini bir kez daha değiştirerek okul müdürü görevlendirmelerinde yeni kriterler getirmiştir.Bu kriterlere göre her bir müdürü; Okul Aile Birliği başkanı, Başkan Yardımcısı (10p), Okul meclisi Başkanı (10p), okulun en kıdemli ve kıdemsiz öğretmeni (10p), okulda öğretmenler kurulunda seçilen iki öğretmen (10p), ilçe milli eğitim müdürü (25p), ve de ilçe milli eğitim şube müdürleri (20+15p) olmak üzere toplam 10 kişinin puanlaması ile 100 üzerinden toplam 75 ve üzeri puan alanlar isterse kendi okulunda, isterse de puanına göre açık olarak duyurulan diğer okullara müdürlüğe görevlendirilirler.Şimdiye kadar denenen tüm sistemlerde olduğu gibi bu sistemde de bakış açılarına göre eleştirilecek yönler vardır.Ancak bu kararı vermek yetkili mercilere ait bir karardır. Bu kararda isabet olursa da isabet olmazsa da karşılığını demokratik sistemlerde olduğu gibi yetkililer verir. Eğitimci devlet memurları olarak, bize düşen; görevimizi layıkıyla yapmaya çalışmak olmalıdır. Görünen o ki Kocaeli’nde okul müdürü arkadaşlarımızın yarısından fazlası değişmektedir. Haliyle okul müdürlerinin çoğu yeni görevlendirilen idareci arkadaşlardan oluşacaktır. Bu durumda da eğitim adına mutlaka yeni bir sinerji ve heyecan oluşacaktır. Okullarımıza yeni liderlerle yeni ve faydalı sistemler uygulanacaktır. Haliyle eğitim için çok gerekli, yenilikçi ve üretken fikirler uygulamaya konacaktır. Sonuç itibariyle; bu uygulama genel hatlarıyla bizlerin tercih ettiği ve desteklediği bir uygulamadır.Ancak puanlamada, bazı ilçelerde eksikliklerin ve yanlışlıkların olduğunu, bunun sonucu olarak ta üyemiz olan veya olmayan bir çok değerli okul müdürü arkadaşların haksızlığa uğradığını da görmekteyiz.Haksızlığa uğrayan okul müdürü arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız.Mağdur edilen arkadaşlar adına çok üzgünüz. Ancak nihai sonuca kadar sabretmelerini istirham ederiz.
Halil İbrahim KELEŞOĞLU
EĞİTİM-BİR-SEN KOCAELİ ŞUBE BAŞKANI
MEMUR-SEN KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ
Son Güncelleme: 26.08.2014 14:12