HER ZAM ARASINDA 3 BUÇUK YIL VAR
Son zamanlarda ekmek zammı ile ilgili gündeme gelmek istemesekte sürekli bununla ilgili gündeme gelmekteyiz diyen Sarı, “Türkiye’de yıllık 20 milyon ton buğday üretimi yapılmaktadır. Bunun 17 milyon tonunu biz fırıncılar olarak tüketiyoruz. İlimizde son zamanlarda ekmek zammı ile ilgili 3 ay önce yüzde 25 zam yaptık. Ancak en son zamdan 26 ay sonra bu zammı gerçekleştirdik. En son 16.09.2013 yılında 1 lira olmuş, 16.10.2015 tarihinde 1.25 TL olarak belirledik. Yani her zam arasında 3 buçuk 4 yıl fark bulunuyor. Bu sürelere bakmadan konuşulanlara biz sektör olarak katılmıyoruz.”
BİZİMDE GİDERLERİMİZ VAR
“Her yıl açıklanan enflasyon oranlarında da zam almaya razıyız ancak bu gerçekleşmediği için en son aşamada artık zam yapmak zorunda kalıyoruz. Elektriğe, trafik sigortalarına ve diğer gelen zamlar sonucunda ekmeğin fiyatını da mecburen artırmak zorundayız. Sonuç olarak biz de bir tüketiciyiz. Çalışanlarımıza ve kendi giderlerimize de bakmazsak biz de karnımızı doyuramayız” şeklinde konuştu.
RUHSATSIZ ÇALIŞAN FIRINLAR KAPATILSIN
Fiyatlar ve maliyetlerin belli olduğunu belirten Sarı, “Oturulsun konuşulsun. Eğer maliyetimiz 60 kuruş civarındaysa biz ekmeği daha ucuza satmayı kabul ediyoruz. Ancak durum böyle değil. Daha ucuza satarsak biz karnımızı doyuramayız. İlimizde çok sayıda fırın var ve bunun yanında ruhsatsız çalışan sayısı da 70-80 tane civarındadır. Bunlarla ilgilenilmesini ve ruhsatı olmayan fırınların kapatılmasını talep ediyoruz” dedi.
İSKONTO BEDELLERİ YÜKSEK
Geçmişte de yine böyle bir durumu yaşadıklarını belirten Sarı, “27.05.2013 tarihinde 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davamız sonucu açıklanan 68 kuruş olan ekmeğin maliyeti üzerine tefe tüfe oranlarını koyduğumuzda nasıl bu fiyat aynı kalabilir. Ekmeğin maliyeti 95 kuruş civarındadır. Bunun yanında bayilik iskonto bedellerinin çok yüksek olması da ekmek fiyatlarının artmasında bir etkendir. Ekmek satış ruhsatı sorgulanır, fiyatlar tavan ve taban fiyat uygulamasına geçilirse bu sorunda çözülmüş olacaktır.”
ÇALIŞANA YILDA 14 MAAŞ ÖDÜYORUZ
“16-17 yıldır odada yöneticilik yapıyorum. Bu iktidar öncesinde ekmeğe her yıl 2-3 kere zam yapılırdı. Ancak şuan gördüğümüz gibi 2-3 yıl zam yapılmıyor. Asgari ücretinde artmasıyla fırınların çalışanlarına verdiği miktarlarda artmaktadır. Bu asgari ücret zamlarından sonra fırın başı çalışanlara verilen ücret giderinde 6-7 bin civarında miktar artmıştır. Çalışanlarımıza, yıllık tatil ve kıdem ücretlerini eklediğimizde yılda 14 maaş ödüyoruz” şeklinde görüşlerini belirtti.
DURUMU OLMAYAN İNSANLARI DÜŞÜNÜYORUZ
Son zamanlarda baktığımızda cebinde en pahalı sigara altında son model araba bulunan insanlar ekmeğe yapılan 25 kuruş zamma tepki gösteriyor diyen Sarı, “Biz durumu olmayan 70 bin aileye 41 kart sahibi olarak ekmeği indirimli almasını sağlamaktayız. Bunun yanında askıda ekmek uygulamasını tüm fırınlar olarak uyguluyoruz. Durumu olmayan insanları zaten düşünüyoruz ve onlara kolaylıklar sağlamaya çalışıyoruz. Bizi eleştirenler ihtiyacı olanlar değil karnı tok olanlardır” dedi.
BAKAN HALK EKMEĞİ BAZ ALIYOR
Bakan Çelik’in açıklamalarında baz aldığı rakamların muhtemelen halk ekmeğin üretim maliyetleri olduğunu belirten Sarı, “Bizim ekmeklerimizin maliyetinin 60 kuruş civarında olması imkansızdır. İstanbul’da üretilen 400 gram tam buğday halk ekmek fiyatı 2 lirayı bulmaktadır. Bununla karşılaştırdığımızda bizim fiyatlarımızla aynıdır. İsterseniz buradan bir avm’ye gidip farklı 5 kalem ekmeği alıp daha sonra bir fırına gidip aynı çeşit ekmekleri alalım bakalım kimin sattığı ekmek daha pahalı? Bizim hesaplarımız şeffaftır. Bize bu fiyatın yüksek olduğunu söyleyen her kimse oturalım tüm giderleri inceleyelim bakalım durum nedir. Biz her şeyi göstermeye hazırız” şeklinde sözlerini sonlandırdı.