30 Ağustos Türk Milleti için onur ve gurur günüdür. Bugün, bağımsızlık inancımızı, hür ve müstakil yaşama kararlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettiğimiz Büyük Zafer’in 94 ncü yıldönümüdür.
Ecdadımız, uğrunda büyük bedeller ödeyerek, bizlere her sayfası parlak zaferlerle dolu şanlı bir tarih armağan etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ordu-millet kenetlenmesi ile kazanılan 30 Ağustos Zaferi’de bu süreçteki tarihi dönemeçlerden birini ifade etmektedir. Bu eşsiz zaferin tek kaynağı, dün olduğu gibi bu günde birbirine kenetlenmiş bir milletin vatanına, özgürlüğüne ve değerlerine olan aşkı ve inancıdır. Bu duygular milletimizi hep güçlü ve dimdik ayakta tutmuş, kurduğumuz devletlerin dünya tarihine yön vermesine imkan sağlamıştır.
Bu büyük zaferin ardından, milletçe el ve gönül birliği ile kurup, geliştirdiğimiz Türkiye Cumhuriyeti, bugünkü demokratik, çağdaş ve dinamik yapısıyla dünyada seçkin ve saygın bir konuma sahiptir.
Bizlere armağan edilen milli zaferimiz Türkiye’mizin yarınlarına en güzel emanettir.
Bugün bizlere düşen ise, bütün imkansızlıklar ve yokluklara rağmen türlü zorlukları aşarak kurulan Cumhuriyetimize, birlik ve beraberlik içinde, bin yıldan bu yana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhuyla sahip çıkmak ve ülkemizi uygarlık yarışında en üst sıralara taşımak olmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle; bu zaferi bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimizi ve 15 Temmuz hain darbe gecesinde tanka, tüfeğe ve mermiye iman dolu göğsü ile karşı koyan ve şehadete erişen Demokrasi Şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.