Metinde, ilk raporun yayınlandığı Ekim 2014'ten beri Türkiye'nin attığı adımlara ve bundan sonra yapılması gerekenlere yer verildi.
Türkiye'nin 2,5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı ağırladığı ve onlara destek sağladığı ve Suriyeli sığınmacılara çalışma izni verilmesi için adım attığı, Türk yetkililerin Yunan ve Bulgar yetkililerle sınır güvenliği konusunda işbirliğini hızlandırdığı vurgulandı.
Türkiye'nin vize ve sınır yönetimini güçlendiren adımlar attığı ifade edilerek, Ankara'nın 8 Ocak'ta Türkiye'ye üçüncü ülkelerden gelen Suriyelilere vize alma zorunluluğu getirdiği, 5 Şubat'ta ise Iraklıların sınırda vize alma imkanlarına son verdiği kaydedildi.
Türkiye'nin 14 ülkeye karşılıklı geri kabul anlaşması teklifinde bulunduğu ve potansiyel düzensiz göç kaynağı olarak görülen 18 ülkenin vatandaşları için transit vize uygulanması için çalışmaya başladığı ifade edildi.
Göçmen kaçakçılığı ile ilgili Türkiye'nin adımlar attığı, bu konuda kendi güvenlik güçlerinin ortak operasyon yaptığı ve kaçakçılık ile mücadele için özel bir birim kurulduğu kaydedildi.
"Yasa dışı göçmenlerin sayısı düşmeli"
Yapılması gerekenler bölümünde ise Türk pasaportlarının AB standardına çekilmesi ve temassız çiplerde yüz fotoğrafının yanı sıra parmak izlerinin de yer alması gerektiği vurgulandı. Güney Kıbrıs Rum yönetimi kastedilerek, Türkiye'nin AB üyelerine karşı ayrımcı bir vize rejimi uygulamaya devam ettiği belirtildi.
Türkiye'nin yerine getirmesi gereken zorunluluklardan birinin, "yasa dışı yollardan Türkiye'ye giren ya da Türkiye'den çıkan kişi sayısının önemli ve sürekli şekilde düşürülmesini sağlayacak olan etkin sınır kontrolü ve gözetimi yapması" olduğu ifade edildi. Türkiye'nin AB üyesi komşularıyla sınır güvenliği işbirliği alanında, Yunan ve Türk sahil güçlerinin kaçakçılara karşı bilgi alışverişinde bulunabilmesi için bir kanal kurulması istendi.
Türkiye'ye yasa dışı yollardan girenlerin sayısının azaltılması için güneydoğu ve doğu sınırlarındaki kontrollerinin güçlendirilmesi, Türk vize sisteminin gözden geçirilmesi, AB'ye Türkiye üzerinden yasa dışı olarak giriş yapanlar arasında büyük bir oranı oluşturan Afganlar, Pakistanlılar, İranlılar, Faslılar, Filistinliler, Somalililer, Bangladeşliler, Lübnanlılar ve Cezayirliler için söz konusu olan vize rejimlerinin güçlendirilmesine öncelik verilmesi istendi.
Ekim 2016 vurgusu
10 sayfalık raporun sonuç bölününde ise 2015 yılında Türkiye'nin vize serbestisi yol haritasına ilişkin limitli bir ilerleme kaydettiği ancak 29 Kasım'daki AB-Türkiye Zirvesi'nin ardından Türk yetkililerin çabalarını yoğunlaştırdığı belirtilerek, "AB Komisyonu, Türk yetkilerince gösterilen angajman ve kararlılık seviyesinden memnuniyet duyuyor, atılan çok sayıdaki önemli adımı not ediyor" denildi.
AB Komisyonu ayrıca, Türkiye'nin de iddialı bir şekilde istediği Ekim 2016'da vizelerin kaldırılması için reform sürecini daha da hızlandırması, raporda yer alan tüm sorunlara acilen eğilmesi noktasında Ankara'yı teşvik ettiği de bildirildi.
"Türkiye'nin çabalarını takdir ediyorum"
AB Komisyonu'nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Komiseri Dimitris Avramopulos da konuya dair açıklamasında, "Türkiye'nin çabalarını takdir ediyorum. Türkiye, Suriye sığınmacı krizinin ön saflarında yer alırken, Türk yetkilileri AB-Türkiye Zirvesi'nden bu yana vize serbestisi diyaloğuna olan yenilenmiş kararlılık ve bağlıklarını gösterdi. Türkiye'nin raporda belirtilen öncelikli önlemleri acilen yerine getireceğine güveniyorum" dedi.
29 Kasım'da yapılan AB-Türkiye Zirvesi'nde, Türkiye'nin Geri Kabul Anlaşması dahil belirlenen şartları yerine getirmesi halinde Türk vatandaşları için vizelerin Ekim 2016'da kaldırılması karara bağlanmıştı. Türkiye de, haziran ayında Geri Kabul Anlaşması'nı tamamen uygulayacağını bildirmişti.
Komisyonun üçüncü ve son raporunun ekim ayında açıklanacağı öngörülüyor.
Eğer, Komisyon'un raporunda Türkiye'nin şartları yerine getirdiği sonucuna varması halinde Schengen ülkelerine seyahatlerde vizelerin kaldırılması için tavsiye kararını açıklaması ve ardından da AB liderlerinin buna onay vermesi bekleniyor.