Van 'ın Gevaş ilçesinde bir köylü vatandaş , maddi imkansızlıklardan dolayı öküz ve traktör alamayınca ,birtanesi de okulda okuyan iki tane kızını kara sabana koşarak tarlasını sürmeye çalışıyor! Bu olay eski değil şimdi, Şaban filmlerinden alıntı da deyil. Yüzde yüz gerçek olan bir sosyal olgudan bahsediyoruz. Hangi çağda yaşıyoruz? Allah aşkına şuraya bakın! Ne kadar incitici ve üzücü bir durum. Hani herşey mükemmeldi . Bu insanlara kim yardım edecek? Türkiye bir tarım ülkesi güya ,tarıma ayrılan pay nerede,kimlerin cebine gidiyor? Eş dost,yandaşlardan sıra bu çiftçiye gelmesi mümkün değil.
*
Kızcağızın biri hedefini koymuş ;Öğretmen olacağım diyor. Ulaşabilsem ona diyeceğim ki kızım sokaklar diplomalı öğretmen dolu ,ancak iş yok. Bu kızların öküzmüş gibi sabanı çekmeleri insan olan herkesin yüreğini dağlamalıdır. Ancak diğer taraftan bulunduğumuz çevrede dahi açık açık ihaleleri alanlar belli. Sırıta sırıta hamuduyla götürüyorlar.Geçenlerde bir öğretmen arkadaşa ihale alan şahısları ve inşaatları da gösterdim,olsun gözümüz yok . İkinci bir ihaleyi de başkasını öne sürerek almışlar. Onuda gösterdim,inşaatlar devam ediyor. Arkadaşa anlatıyorum.Okumuş adam ne diyeyim ama anlamıyor ,içimden dedim ki Allah cezanızı .......
*
Çiftçi,köylü artık ölmüş vaziyette,sahipsizler. Tarlalar boş,hertarafı çalılar kaplamış. Herkes bir asgari ücret olsun ,daimi olsunun peşinde. Devlet kapısına girmenin peşinde. Üreten gittikçe azalıyor. Niçin ? Çünkü çiftçiye destek yok. Ancak oylara bakıyorsun ,kırsal kesimden adamlar rahat oy alıyorlar. İki dinden bir imandan bahsedince,hatipliğinde güzelse vatandaş paçaları bırakıyor. Biraz makarna , bizim vergilerimizle,5 kg çiçek yağı da eve gelince olay bitiyor. TV den de çiftçiye şöyle ödenek verdik,böyle iyileştirme yaptık edebiyatını parçaladınmı herkes kafasını eğip kaderine razı oluyor. Helede evde evlenecek biri varsa ,bir buz dolabı veya çamaşır makinesi geldimi ,sen ne anlatırsan anlat boşuna ,çeneni yormanın bir anlamı yok.
Oysa 9 ışıkta anlatılan ''Tarım kentleri ''Projesi uygulansa ,bu kızcağızlar bu sabanı çekmezlerdi. Nedir Tarım Kentleri Projesi, Dokuz Işık Doktrinini açıp okursanız gayet rahat anlarsınız.Daha önce kısa bir yazı yazmıştım bu hususta. Köylü yerinden yurdundan olmadan,göç etmeden devletin vereceği destek ve katkılarla,devletin vereceği bilgilerle aydınlanacak ,modern tarım teknikleri uygulanacak,daha çok verim alınacak. Belli cazibe merkezlerine yapılacak (Okul,cami,hastahane, ufak sanayi siteleri, el sanatları merkezleri, alt yapı organizasyonları vs.) çağdaş yaşamı gerektiren her şey sayesinde insanlarımız daha müreffeh bir duruma gelecekler. Şehirlere göç edip o kenar mahallelerde rezil olmayacaklar. Ancak bütün bunlar adalet ölçüsünde olmalı, senin adamın ,benim adamım denilirse devletin vereceği katkı paylarında kayırmalar olursa bugünkü gibi ,yine anarşi devam eder. Bu kızcağızların sabanı çekmeleri devam eder.
Saygılarımla ...
