Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan Gülseren Altunal Solmaz, hiç kimsenin bir başkasının değerlerine hakaret etmeye hakkının olmadığını ifade etti. Altunal, " Körfez Adliyesi'nde vazifeli olduğu belirtilen Sefa Özdemir isimli kişi, 14.10.2015 tarihinde sosyal paylaşım sitesi(Faceboook) üzerinden yaptığı bir paylaşımda; başta aleviler olmak üzere bir çok siyasi partiye karşı ağır sözler içeren bir paylaşımda bulunmuştur. Bu paylaşım, bir alevi vatandaşı olarak şahsımı rencide etmiştir. Yapılan paylaşımda; Anayasamızın 10. maddesinde belirtilen “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” maddesi ihlal edilerek, insanları dil, din ve inanışlarına hakaret edilmiştir. Kendisinden şikayetçiyim. İsmi belirtilen bu kişinin cezalandırılmasını, cezalandırılmasını istediğim bu kişinin soruşturmanın selameti ve tarafsızlığı ilkesine sadık kalınarak hukuki süreç işlerken görevinden alınmasını istiyorum. Ayrıca, bu kişinin sosyal paylaşım sitesinde ki paylaşımlarının ve gazetelerde çıkan haberlerin ise delil olarak tarafınızca kabul edilmesini talep ediyorum. İnsanların inanışlarına, düşüncelerine, mezheplerine karşı ağır tahrik içerikli ve hakaret amacı taşıyan bu paylaşımı yapan Sefa Özdemir'i, anayasanın belirtilen maddeleri gereğince cezalandırılmasını istiyorum." dedi ve şikayet dilekçesini verdi.
Sefa Özdemir’in paylaşımı şöyle: "Geçen gün kahvaltı ediyoruz arkadaşlarla. Masada bal falan da var AKP’li olduğumuz için. Gerçi siz bilmezsiniz de filmlerde görmüşsünüzdür işte zengin kahvaltısı. Birbirimize sucuk ikram ediyoruz falan. Son sucuk için kavga etmiyoruz MHP'liler gibi. Neyse arının biri dadandı masaya bal var diye. Böyle tek kaş çirkin bir şey. Kürt yani. Geldi bu bala salça oluyor. Yok hayvansal hücrelerin kardeşliği, yok sana kahvaltı yaptırmayacağız falan. Dedim hacı abi, baldan emikliyon da elektrik faturası gibi hesap ödeyeceğiz birazdan. Kürt olduğu için elektrik faturasını bilmiyor tabi yumulmuş bala. Biz de AK Partiliyiz nihayetinde, yok öyle beleş diye yaktım sigarayı, dumanından kaçırıyorum arıyı. Sonra bu salak, yürüyen merdivene ters binen kılışdar (Kılıçdaroğlu) gibi düştü balın içine. Hay... Çıkardım malı balın içinden, ayaklarını falan temizliyorum, bir taraftan reçel uzatıyorum. Affedersiniz biraz Alevi olduğu için Alevi arıya haram reçel yemiyor reçeli. Ben ayaklarını kolunu kanadını temizliyorum yapış yapış hep. Bir nevi Kürt açılımı yani. Anadilde uçabilme özgürlüğü veriyorum. Bu da beni sokmaya çalışıyor, o arada fazizzztt fazizzt diye kafamızı si… Sonra garson geldi CHP'li. Biz zengin AKP'lilere hizmet ediyor tabi, zuhahahahahha... Neyse ben arıyı temizledikten sonra uçurmaya çalışıyorum. Garson geldi, aldı arıyı attı yere. Üstüne bastı çıtır çıtır ezdi... Ulan… Salağı, benim gücüm yetmiyor mu sanki arıyı ezmeye. Maalesef olay yerinde öldü arımız. Kürt olduğu için arkadaşları geldi üçer beşer, fazizzt fazizzt diye saldırdılar hep. Gezi olayları gibi bir tabak balı bahane edip ortalığı birbirine kattılar. CHP'li garson da sırıta sırıta izledi, sonra da kahvaltının parasını aldı. Aynı Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gibi Kürtlere eziyet eden CHP, suçlu yine biz AKP'liler olduk."
20 Ekim 2015 Salı 10:25
Son Güncelleme: 21.10.2015 12:00