Yurdumuzda irili ufaklı binlerce köy var. Kısaca ifade edersek bu köylerin hepsine ayrı ayrı bütün hizmetlerin gitmesi lazım. Ancak bu çok zor bir meseledir. Türkiyenin bütçesi bu hizmetlerin ayrı ayrı yapılmasına elvermemektedir.Her köye okul,yol, sağlık ocağı, su, kanalizasyon,elektrik,telefon, tv velhasılı kelam alt yapısından tutun bütün her ihtiyacın yapılması Türkiye bütçesini çok zorlar. Onun içindir ki Milliyetçi Türkiye Sisteminde bu dağınıklığı,huzuli masrafları ,göçü önlemek için Cazibe Merkezleri denilen ,her imkanı düşünülmüş küçük kentler oluşturulacak,insanların daha müreffeh yaşaması sağlanacaktır.Yurdumuzun her yerinde birbirine yakın ,arazi şartları müsait çok yer var.Bu köylerin orta yeri seçilerek küçük bir kent kurulabilir.
*
Bu cazibe merkezi dediğimiz merkezlere okullar ,cami,küçük bir çarşı,(esnaflar ona göre çeşitlilik arzetmiş)bakkalı,mağzası,kuyumcusu,marketi, vb. banka,hastane yol,postane velhasıl bir ilçede olan herşey devlet tarafından bu merkezlere getirilse ,yapılsa ;insanımız da buralara yerleşse göç etmeye gerek olur mu? İnsanlar her ihtiyacını karşılayacak , tarlası,bağı,bahçesi de yakın olduğundan,toprağından kopmadığından çalışacak,toprağını işleyecek,üretime katkı sağlayacak, hem kendi kazanacak,hem devlet kazanacaktır. Bu merkezlerde kurulacak küçük organize sanayi merkezleri,el sanatları merkezleri,devletin teşvik fonları ile esnaf zanaatkarlar,çiftçiler,üreticiler desteklendiğinde ,tarla bağ ,bahçeler ekilip işlendiğinde insanlar daha iyi bir gelire ,iyi bir yaşantıya kavuşacaklardır.
*
Buna kısaca bir taşla birçok kuş vurma anlamına gelen bir yapı da diyebiliriz. Türkiye güya tarım ülkesi, eskiden ekilip biçilen topraklar artık ekilmiyor. Bomboş araziler,sahipsiz araziler, içleri yaban otları ve kendiliğinden çıkan ağaçlarla dolu tarlalar hiç bir işe yaramıyor. Sebep ise göç ,şehire göç eden bu insanlar daha iyi yaşamak için sanayii kentlerine yığılmış, sağlıksız ,düzensiz,çarpık kentleşmenin zulmü altında yaşamaktalar. Bu insanların çoğu işsizlikten bunalımlara ,sefilliklere düşmüşler,acınacak haldedirler. Bu insanların oylarını göz boyayarak alan siyasiler, bu insanları bir koli yiyecekle,on torba kömürle rezil etmektedirler.Bu kırsaldan şehrin kenarlarına gelen insanımız kötü şartlarda ezilip gitmektedirler.
*
İşte göçü engelleyen, her imkanı ayağına gelmiş, toprağını kullanan ,ekip biçen,çocuğu okuyan, esnafı açık,sağlık merkezleri kurulmuş ,alt yapısı yapılmış böyle on,onbeş vs. köyün kendi arazilerinin yakınında ,merkezi bir yerde kurulmuş böyle bir kentte yaşamak daha güzel olmaz mı? İşte Milliyetçi Türkiyede arazilerimizin boş kalmaması,göçün önlenmesi, göç. edilen yerlerdeki çekilen çilelerin çekilmemesi için Tarım Kentleri kurulacaktır. Bu proje nin bir nevisi uygulamaya konulmuş ,ancak yarım örnek bir uygulama ile kalmıştır. İnşaallah bu fikrin mimarları iktidar olur da uygulanır. İnsanımız da tembellikten ve başkalarına el açmaktan kurtulur.Kısa cümlelerle ifade etmeye çalıştığım Tarım Kentleri , tarım Kentleri Kitabında ve bu fikrin mimarının kitapların da geniş olarak anlatılmaktadır. Okumanızı tavsiye ederim.
Saygılarımla...
