Vergiye bir tanımlama yaparak başlayacak olursak; vergi, bir borç ilişkisidir ve bu borç ilişkisinde alacaklı olan taraf devlettir. Vergi, devletin hükümranlık hakkının bir sonucu olarak kaynağını Anayasadan alan bir borç ilişkisidir. Vergi borcunu diğer borç ilişkileriyle kıyaslayacak olursak; normal bir borç ilişkisinde bir taraf borçlu diğer taraf alacaklı konumundadır ve her iki tarafın da bir birine karşı yapmakla yükümlü oldukları edimleri söz konusudur. Basit bir tabirle bir taraf para ödemesi yaparken karşı taraf ise bunun karşılığında bir mal teslim ederek ya da hizmet görerek bu paranın karşılığında bir edimde bulunmaktadır. Ancak vergi borcu ilişkisinde durum biraz daha farklılık göstermektedir. Verginin alacaklısı olan devlet vergiyi ödeyene doğrudan ve şahsi bir hizmet sunmaz. Bu vergiler toplu olarak tüm kamunun ihtiyaçlarının karşılanması için devlet bütçesindeki yerini alır.
Vergiyi rakamlar üzerinden irdelemek verginin devlet bütçesinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu görmemizi kolaylaştıracaktır. 2014 Yılında genel bütçe gelirleri yaklaşık olarak 461 milyon 450 bin TL kadardır. Bu miktarın yaklaşık olarak 401 milyon 683 bin TL kadarı vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Bu miktarları yüzdeye vuracak olursak; 2014 yılında devlet bütçesinin gelirlerinin yaklaşık olarak % 87 lik kısmı vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Bu oran 2013 yılında %88, 2012 yılında %87 ve 2011 yılında ise %89 dur. Devletin bütün kamusal harcamalarını yani eğitim, sağlık, güvenlik, memur, emekli ve işçi maaşları gibi daha birçok harcama kalemini karşılamak için oluşturduğu bütçenin neredeyse tamamı vergilerden oluşmaktadır. Bu nedenledir ki vergi, devlet için oldukça önemli bir hukuki meseledir.
Bilindiği gibi Türkiye’nin sanayi ve nüfus yoğunluğu en yüksek olan coğrafi bölgesi Marmara bölgesidir. Hem nüfus yoğunluğunun hem de sanayinin büyük bir kesiminin bu bölgede yer alması vergi gelirleri bakımından da Marmara bölgesinin birinci sırada yer almasını sağlamıştır. Vergi gelirleri bakımından Marmara bölgesi Türkiye’nin birinci sırasında yer alırken, Kocaeli de İstanbul’dan sonra Bursa ile birlikte Marmara bölgesinin ikinci sırasında yer almaktadır. Bu nedenle Kocaeli Türkiye’nin vergi gelirlerinde önemli bir yer tutmakta ve Kocaeli vergi mükellefleri de Ülkemiz vergi gelirleri bakımından önemli bir yere sahip olmaktadır.
Ülkemizin vergi gelirlerinde büyük bir pay sahibi olan Kocaeli vergi mükelleflerinin bilgi birikimi Ülkemizin diğer birçok iline kıyasla daha iyi bir düzeydedir. Ancak verginin ne olduğu, ne için talep edildiği ve devlet için ne kadar önemli bir mesele olduğu, verginin asla keyfi bir uygulama olmadığı, hukuki bir temeli ve sınırları olduğu gibi hususlar tabana ne kadar yayılırsa ülkemiz ve elbette insanlarımız için yararlı geri dönüşler sağlayacaktır. Bunun yanında verginin adaletle toplanması, ödeme gücüne göre kişilere vergi yüklenmesi, verginin tarafları olan devletin ve mükelleflerin birbirine güvenmesi yani verginin alacaklısının her bir vergi mükellefine potansiyel vergi kaçakçısı gözüyle bakmaması vergi mükellefinin de verginin bir gereklilik olduğu bilinciyle beyanlarında aldatma yollarına başvurmaması konuları vergiciliğimizi daha modern bir düzeye taşımak konusunda kat edilesi gereken mesafeler olarak önümüzde durmaktadır.
SALİH SARI
Gelir Uzmanı