Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Rahim ağzı kanseri, serviks olarak adlandırılan, rahmin alt kısmının (rahim ağzı) kanseridir. Serviks, rahmin vajinaya açılan ve doğum esnasında genişleyen kısmıdır. Rahim ağzı kanserinin iki ana tipi vardır; skuamoz hücreli karsinom ve adenokarsinom. Skuamoz hücreli karsinom genellikle serviksin dış yüzeyinde bulunan skuamöz hücreli epitelyum hücrelerinden köken alır. Jinekolojik kanserler arasında en sık görülen ilk üç tür arasında yer alan rahim ağzı kanseri erken evrede yakalandığında tedavi şansı yüzde 95’in üzerine çıkabiliyor. Kansere neden olan virüsün HPV olduğu kesinleştikten sonra, dünyada hem bu konuya hem de HPV'ye karşı geliştirilen aşıya verilen önem arttı.
Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri
Rahim ağzı kanserinin erken evrelerinde tipik olarak belirti yoktur. En erken bulgu muhtemelen rutin jinekolojik muayene esnasında saptanan anormal Pap smear sonucu olacaktır. Serviks kanseri oldukça yavaş gelişir, böylece belirtisiz dönem yıllar sürebilir. Pap smear’de anormal hücrelerin tespit edildiği evre yüzde yüz tedavi edilebilir evredir.
İlerlemiş serviks kanserleri genel olarak en sık düzenli Pap smear testi yaptırmayan ya da anormal Pap smear sonucu alıp takiplere devam etmemiş kadınlarda görülür.
Rahim ağzı kanseri geliştikçe kadınlarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkacaktır:
- Adet arası kanama, cinsel ilişki sonrası kanama ya da menopoz sonrası kanama gibi anormal vajinal kanama. (Bununla birlikte anormal vajinal kanamaya başka durumlar da yol açabilir)
- Sulu, pembe, soluk ve devamlı olan vajinal akıntı
- Normalden daha fazla kanama olan ve daha uzun süren adet dönemleri
Rahim Ağzı Kanserinde Risk Faktörleri
Hemen hemen tüm rahim ağzı kanseri vakalarındaki etken, şu anda HPV olarak bilinmektedir. HPV ile enfekte çoğu insan buna bağlı ciddi problemler yaşamaz ancak çok küçük bir yüzdede kanser gelişebilir. HPV; ağız, boğaz, vajen, vulva ve serviks kanseri gibi birçok kanser tipinin ortaya çıkma olasılığını arttırır.
Aşağıdaki özellikleri bulunan kadınlarda serviks kanseri gelişme olasılığı fazladır:
- HPV teşhisi konmuş kadınlar
- HPV aşısı yaptırmamış kadınlar
- Prekanseröz lezyonlar için düzenli Pap smear yaptırmamış kadınlar
- Anormal Pap smear sonucu olan ya da kanser öncesi servikal hücre değişiklikleri tanısı öyküsü olan kadınlar
- Daha önce serviks kanseri öyküsü olan kadınlar
- HPV enfeksiyonu riskinin artmasına neden olan birden fazla cinsel partneri bulunan kadınlar
- Yüksek riskli cinsel aktivitede bulunan partneri olan kadınlar (Örneğin, bir çiftteki herhangi bir partner birçok partner ile ilişkiye girerse, çifti oluşturan her iki partnerin de HPV enfeksiyonu riski bulunmaktadır)
- Erken yaşta ilk cinsel ilişkisinde bulunan kadınlar
- Otoimmün bir durumu, HIV enfeksiyonu ya da Bağışıklık sisteminin zayıflatan herhangi bir durumu olan kadınlar. Zayıf bir bağışıklık sistemi kadında HPV enfeksiyonu gelişme olasılığını artırarak serviks kanseri gelişme riskini arttırır.
- Sigara kullanan kadınlar
Rahim Ağzı Kanseri Neden Önemlidir
Rahim ağzı kanseri bir zamanlar dünyada kadınlar arasında kanser ilişkili ölümlerin en sık nedenlerinden biriydi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre rahim ağzı kanseri 2012’de kadınlarda görülen tüm kanserlerin % 7,5’ini oluşturur. Her yıl ortalama 270.000 ölüme neden olur. Başka türlü ifade etmek gerekir ise, tüm dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türü, meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin önde gelen 3. nedenidir.
Rahim Ağzı Kanseri Taraması ve Erken Teşhis
Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti veren özelliğinin yanında, tanısı jinekolojik muayene ve “Smear Testi” ile rahatlıkla konulabilmektedir. Erken evrede yakalanıp tedavi edildiğinde başarı oranı % 80-85 olan rahim ağzı kanserinde biyopsi de hastalığın tanısında ve doğru bir tedavi planı için çok önemlidir.
Smear testi son derce basit ve ağrısız bir kanser tarama yöntemidir. Kadınların yılda 1 kez smear testi yaptırmaları, rahim ağzı kanserinden korunmak için oldukça önemlidir. Smear testi iki şekilde yapılmaktadır. Klasik yöntemde; alınan akıntı bir cam üzerine sürülür ve özel bir sprey ile tespit edildikten sonra laboratuara yollanır. İkinci şekilde ise; alınan materyal bir şişe içindeki özel sıvıya boşaltılır. Bu şekilde laboratuvara gönderilir ve orada belirli aşamalardan geçirilerek mikroskobik muayenesi yapılır.
21 yaş üzerindeki aktif cinsel yaşamı başlamış tüm kadınların her yıl bir kez smear testi yaptırmaları gerekir. Eğer aktif cinsel yaşam bu yaştan önce başlamışsa, başlanan yaştan itibaren ilk üç yıl içinde smear testi yapılması önerilir. Testler menopoz sırasında da aksatılmamalıdır. 65 yaşından sonra, hastanın o zamana kadar en az üç normal smear testi sonucu bulunuyorsa, doktorunun bilgisi ile smear testlerine son verilebilir. Ayrıca smear testinde şüpheli bir durum görülmüşse, test daha sık aralıklarla yapılabilir ya da ileri tetkik uygulanabilir.