Düne kadar sesi çıkmayan, çıkamayan dalkavuklar,
Hepsi kahraman kesildiler,hep beraber saldırıyorlar.
Ve sahipleri onları ödüllendiriyor, bir kemikle.
Bu gün senden yana olmak yürek işi oldu.
Korku dağları sardı,mahkemeler,hapishaneler,
Seni ziyaret bile karneye bağlandı.
Bu dünyadan gideli kaç sene oldu şimdi bilemiyorum.
Ama bu bezirganlar sen yaşıyormuşsun gibi korkuyorlar.
Resimlerinden , heykellerinden hatta adından bile,
Emparyalizmin cebimizden çaldıkları her şeyi geri aldın.
Bu amcalar, kısık sesli amcalar geri veriyor.
Misyonerler geri dönüyor, azınlık vatandaşlar kafa tutuyor.
Sen gittiğinden beri devlete kafa tutan tutana,
Elinde bayrağımızı taşıyan çapulçu,terörist oldu.
Eşkiyanın bayrağı baş tacı edildi.
Gencecik çocuklarımız öldürüldü, göz ardı edildi.
İşleri güçleri apış aramızda, özür dilerim ama,
Kaç çocuk yapacağız,kimle yatıp kalkacağız ,kimle kalacağız?
Tecavüz suçu kalktı,karısını öldüren ,bir iki senede çıkıyor.
Küçücük kızlara nikah kıyılıyor, en önemlisi meclisteki kadınlar,
Başlarını örtünce özgür oluyorlarmış,aylıkları servet olan bacılar.
Peygamberimiz kızı Fatmayı tokatladı diye Ebu Cehili hiç af etmedi.
Ah paşam ipin ucu kaçtı,ama bir şeyi unutuyorlar,
İki ağacı için meydanlara çıkanlar,ataları için ne yapmaz.
İsmet İnönü bir kelam etmişti,hatırlarım.
Demişti ki
(sizi ben bile kurtaramam.)
Bu millet çok garip bir millettir.
Padişahlarına bile neler yapmıştır.
İşte böyle böyle paşam.
Yarın akşam yani ölüm yıl dönümünde,
Paraya kıyıp bir sarı zeybek alacağım.
Tabi gece saat ondan önce.
Sonra oturup içeceğim.
Sen karşımdaymışsın gibi.
Anlatacağım ne çok şey var.
Sonra bir de zeybek patlattık mı.
Sarılacağım anılarına,ağlıyacağım.